12.03.2024 tarihli ve 32487 sayılı Resmî Gazete ’de 7499 sayılı “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” yayımlanmıştır.

TBMM Genel Kurul’unda kabul edilen 7499 sayılı Kanun’un. 15. Maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. Maddesinde düzenlenmiş olan “Hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması” başlıklı hükmün (5), (6), (7), (8), (9), (10), (11), (12), (13) ve (14) üncü fıkraları yeniden düzenlenmiştir.

Yeni yasa değişikliği ile Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması özellikle müsadere yönünden ihlal etmiş olduğu mülkiyet hakkı ve hak arama hürriyetleri açısından yeniden düzenlenmiştir. Yeni düzenleme uyarınca kanunda yerini alan HAGB düzenlemesi aşağıdaki gibidir.

  • Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, müsadereye ilişkin hükümler hariç, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.
  • Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması, Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın; aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekir. (sanığın kabul şartı kaldırılmıştır.)
  • Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkûm olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması hâlinde seçenek yaptırımlara çevrilemez.
  • Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi hâlinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur.
  • Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir.
  • Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması hâlinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı hâlinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir. Açıklanan veya yeni kurulan hükme itiraz edilebilir. İtiraz mercii ancak bu fıkradaki koşullarla sınırlı olarak bir değerlendirme yapabilir.
  • 272’nci maddenin üçüncü fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi tarafından verilen kararlar hakkında 286’ncı madde hükümleri uygulanır. 272’nci maddenin üçüncü fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ilk derece mahkemesi sıfatıyla bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay tarafından verilmesi hâlinde temyiz yoluna gidilebilir. İstinaf ve temyiz yolunda karar ve hüküm, usul ve esasa ilişkin hukuka aykırılıklar yönünden incelenir.

Bu doğrultuda yeni yasa değişikliği uyarınca getirilen yenilikleri özetlemek gerekir ise;

  1. HAGB Kararlarına Karşı İstinaf Kanun Yoluna Başvurulabilecektir.

HAGB kararlarına karşı istinaf kanun yolu başvuruları ancak 01.06.2024 tarihi ve sonrasında verilecek HAGB hükümleri kapsamında gerçekleştirilebilecektir. Dolayısıyla 01.06.2024 tarihinden önce verilen HAGB kararlarına karşı ancak itiraz kanun yoluna başvurulabilecektir.

  1. HAGB Kurumu Müsadere Hükümlerinin Uygulanmasına Engel Teşkil Etmeyecektir. 

Müsadere kurumunun HAGB kararları ile birlikte verilmesi hallerinde müsadere kararlarının infaz edilmesi noktasında meydana gelen belirsizliğin önüne geçilebilmesi için yeni düzenlenen (5) numaralı fıkranın son cümlesine “müsadereye ilişkin hükümler hariç” ifadesi eklenmiştir.

Bu kapsamda kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğmamasını ifade eden HAGB kurumunun uygulanması halinde aynı kararda müsadere kurumunun uygulanmasına da karar verilmesi halinde HAGB kurumu müsadere işlemlerinin yapılmasına artık engel teşkil etmeyecektir.

  1. HAGB Uygulamasında Sanığın Kabulü Şartı Artık Aranmamaktadır.

HAGB kararının uygulanabilmesi için sanığın HAGB’yi kabul etmesi şartı aranmaktayken 7499 Sayılı Kanun’un 15. Maddesi ile getirilen yeni düzenleme ile artık sanığın kabulü şartı aranmayacaktır.

01.06.2024 tarihine kadar verilecek kararlarda HAGB uygulanabilmesi için sanığın kabulü aranmaya devam edilecek olup 01.06.2024 tarihinden itibaren sanığın kabulü kanuni şart olarak aranmayacaktır.

  1. Yükümlülüğün İhlali Sebebiyle Hükmün Açıklanmasına Karşı İtiraz Yolu Mümkündür.

İtiraz kanun yolu başvuruları ancak 01.06.2024 tarihi ve sonrasında verilecek HAGB hükümleri kapsamında uygulanabilecektir. 01.06.2024 tarihinden önce verilen HAGB kararlarında belirlenen yükümlülüklerin ihlali sebebiyle hükmün açıklanması halinde karara karşı kanun yoluna başvurulamayacaktır.

İşbu düzenlemeye ilişkin yasa değişikliği 7499 Sayılı Kanun’un Resmî Gazete ‘de yayım tarihi olan 12.03.2024 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. Detaylı bilgiye aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

T.C. Resmî Gazete (resmigazete.gov.tr)