5 Nisan 2023 tarihli Resmî Gazete ‘de yayımlanan İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un ile değişiklik yapılan kanunlar aşağıdaki gibidir;

a) İcra İflas Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler

Konut hacizlerine ilişkin düzenlemeler yapılmış olup değişiklikler aşağıdaki gibidir;

  • İcra müdürü, haciz yapılması talep edilen yerin konut olduğunu tespit ederse, bu yerde haciz yapılmasına karar verip ve bu kararı derhal icra mahkemesinin onayına sunmalıdır. Mahkeme dosyanın tevdi edildiği tarihten itibaren en geç 3 gün içinde kesin olarak karar verir.
  • Mahkemenin onaylama kararı üzerine hacze gidilen yerin konut olmadığının anlaşılması halinde hacze devam olunur. Ancak konut olmadığı kabul edilen bir yer için haciz işlemi sırasında, bu yerin konut olduğu anlaşılırsa ve borçlu buna itiraz ederse haciz işlemine son verilir.
  • Bu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen konutta haciz kararları hakkında, bu değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam olunacaktır.

Haczi caiz olmayan mallar ve haklara ilişkin olarak;

  • İcra ve İflas Kanununda yer alan “bireyleri için lüzumlu eşya; aynı amaçla kullanılan eşyanın birden fazla olması durumunda bunlardan biri” ibaresi “bireylerine ait kişisel eşya ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm ev eşyası” şeklinde değiştirilmiştir.

Taşınır ve taşınmaz malların haczi için yapılan düzenleme kapsamında;

  • İcra ve İflas Kanununun ilgili hükmündeki lafzına “haczolunur” ibaresi yerine “haczolunur; ancak bu miktarı aşacak şekilde haciz yapılamaz.” ibaresi eklenmiştir.
  • Bu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce haczedilen eşyalar hakkında, bu değişikliklerden önceki hükümlerin uygulanmasına devam olunacağı öngörülmüştür.

Muhafazasına gerek kalmayan malların tasfiyesi için;

  • Muhafaza işleminin dayanağı olan haciz kalkmış olup da yedieminde bulunan malların, takibin yapıldığı yer icra dairesince bu madde uyarınca resen tasfiye edileceği öngörülmüştür.

b) Avukatlık Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler

Avukatlıkların büro edinmelerini öngören hüküm kapsamında yapılan değişiklikle;

  • Avukatların büro kurma giderlerinin karşılanması için kredi ve finans kuruluşları ile kredi veren kamu kurum ve kuruluşlarınca uygun şartlarda finansman desteği sağlanacağı öngörülmüştür.
  • Desteğin sağlanmasına ilişkin usul ve esaslar, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Adalet Bakanlığı tarafından belirlenecektir.

Avukatların yükümlülüklerinden biri olan baro keseneği için;

  • Mesleğin ilk beş yılında avukatlardan alınmayacağı öngörülmüştür.

c) Türk Ticaret Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler

Basit yargılama usulüne tabi olacak ticari davaların azami sınırı bir milyon Türk lirası olarak değiştirilmiştir.

Türk Ticaret Kanunu’nun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurma dava şartı olarak öngörülmüştür.

d) Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler

Arabulucuların, arabuluculuk faaliyeti sonucunda düzenlenen tutanak ve sonuçları konusunda taraflara gerekli açıklamaları yapma yükümlülüğü kapsamında, hazır bulunmayan taraflara her türlü iletişim yoluyla bilgi verme yükümlüğü öngörülmüştür.

Milletler arası sulh anlaşma belgelerinin icrası için icra edilebilirlik şerhinin asliye ticaret mahkemesinden alınması zorunlu tutulmuştur.

Taşınmazın devrine veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasına ilişkin uyuşmazlıklarda arabuluculuk ile mümkün kılınmıştır. Bu kapsamda meydana gelen uyuşmazlıklarda tarafların yazılı olarak kararlaştırması ve arabulucunun bu kararı tutanak altına alması halinde arabulucunun talebiyle, arabuluculuk süreciyle sınırlı olmak ve konulduğu tarihten itibaren üç ayı geçmemek üzere tasarruf yetkisinin kısıtlandığına dair tapu siciline şerh verileceği öngörülmüştür.

Kanunlarda icra edilebilirlik şerhi alınmasının zorunlu kılındığı haller hariç, taraflar ve avukatları ile arabulucunun, ticari uyuşmazlıklar bakımından ise avukatlar ile arabulucunun imzaladıkları anlaşma belgesi, icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılacağı öngörülmüştür.

Arabulucuların, elindeki bilgiler itibarıyla her türlü iletişim vasıtasını kullanarak görevlendirme konusunda tarafları bilgilendirir ve ilk toplantıya davet etme yükümlülükleri bulunmaktadır. Bununla beraber tarafların avukatlarının bulunması durumunda bile arabulucunun asılları bilgilendirme yükümlülüğünün devam edeceği öngörülmüştür.

Kiralanan taşınmazların 2004 sayılı Kanuna göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler hariç olmak üzere, kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar, taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar, Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan kaynaklanan uyuşmazlıklar, komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklar için dava şartı arabuluculuk şartı öngörülmüştür.

e) Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler

İşbu Kanunun 5. Maddesinde Konusu parayla ölçülebilen uyuşmazlıklarda dava değeri beş yüz bin Türk lirasının üzerinde olan dava ve işler ile dava değerine bakılmaksızın ilişkin tüm yargılama safhaları, bir başkan ve iki üye ile toplanacak heyetçe yürütülür ve sonuçlandırılacağı öngörülmüştü.

Değişiklikle beraber beş yüz bin Türk lirası olan asgari sınır bir milyon Türk lirası olarak değiştirilmiştir.

f) Türk Ceza Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler

Türk Ceza Kanunu’nda yer alan göçmen kaçakçılığı suçunun asgari ceza sınırı beş yıl olarak değiştirilmiştir.

Değişiklik yapılmasına ilişkin kanuna buradan ulaşabilirsiniz.