Anayasa Mahkemesinin 01/08/2023 tarihli 32266 sayılı Resmî Gazete ‘de yayımlanan E. 20222/120 K.2023/107 Sayılı Kararı

A) Olay ve Olgular

Sanıklar, hakkında kasten yaralama ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından açılan ceza davasında itiraz konusu HAGB kuralının Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptalleri için başvurmuştur.

Bu kapsamda iptali istenen kanun hükmü, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun hükmün açıklanmasını ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231. maddesidir.

Başvuru kararında özetle; HAGB kararı verilmesinin mağdurlar açısından yeterli giderim sağlanmadığı, faillerin cezadan muaf tutulmasına yol açtığı ve devletin kişilerin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme şeklindeki yükümlülüğünü yerine getirmediği belirtilerek kuralların Anayasa’nın 17. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

B) İnceleme ve Gerekçe

İptale konu kural, ilgisi nedeniyle Anayasanın 2., 13., 35., 36. maddeleri yönünden incelenmiştir.

İncelemede, Anayasa Mahkemesinin çeşitli bireysel başvuru kararlarında HAGB kurumunun cezasızlıkla bağlantılı olarak yaşam hakkı ile işkence ve kötü muamele yasağıyla ilgili sorunlara neden olduğunu, bunların yanı sıra başta ifade özgürlüğü ile toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı olmak üzere birçok temel hak ve özgürlüğe müdahale teşkil ettiği, hak ihlallerine neden olduğu yönünde dikkat çektiğine değinilmiştir.

İncelemede değinilen Anayasa Mahkemesi kararlarında, mahkeme hükmünün kurulmasından önceki bir aşamada açıklanan belirli bir kanun yolunda feragat iradesinin anayasal geçerlilik koşullarını sağlamadığı anlaşıldığına, bu durumda sanığın geçerli bir feragat iradesine dayanmaksızın karara karşı istinaf kanun yoluna başvuru imkanından mahrum bırakılmasının hükmün denetlenmesini talep etme hakkı ile mahkemeye erişim hakkının sınırlandırdığına değinilmiştir.

HAGB’yi kabule ilişkin irade beyanının ne zaman sorulacağı konusunda yasal bir düzenlemenin bulunmaması nedeniyle, sanığa hakkında HAGB kararı verilmesini isteyip istemediğinin yargılamanın sona ermesinden önce sorulması mümkün olup, henüz hakkında kurulmuş bir mahkûmiyet hükmü bulunmayan sanığı mahkûmiyet tehdidini varlığı karşısında savunmasız duruma soktuğu ve henüz doğmayan istinaf hakkından peşinen feragat etmeye zorladığı kanaatine varılmıştır. Bu nedenle sanığa aşırı külfet yüklendiği ve ölçülü olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Ceza yargılaması sonunda mülkiyetin kamuya geçirilmesi sonucuna yol açan müsadere kararı mülkiyet hakkına sınırlama getirmekte ve müsaderenin HAGB kararı verilmesi durumunda hangi aşamada infaz edileceğine ilişkin olarak açık bir kanun hükmünün bulunmamasının kuralın maliklere aşırı bir külfet yüklediği değerlendirilmiştir. HAGB kararı ile müsadere kararının infazına yol açabilecek şekilde infaz zamanının belirsizliğin olduğuna ve yeterli güvence sağlanmadığına dikkat çekilmiştir.

Söz konusu kuralın sanık ile devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birini oluşturduğu, dolayısıyla kişi hakkında verilen HAGB kararının kişiyi ceza tehdidi altında bırakmaktan ibaret olduğuna değinilmiştir. Bu kapsamda, mağdur açısından yeterli ve etkili bir giderim sağlamadığı da değerlendirilmiştir.

Sonuç olarak HAGB kurumunun mevcut haliyle başta ifade özgürlüğü ve toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlükler üzerinde caydırıcı etki doğurduğu kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle kural Anayasa’nın 13., 17., 35. Ve 36. maddelerine aykırı kabul edilmiştir.

Karar kapsamında iptal hükümlerinin kararın Resmî Gazete ’de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesi uygun görülmüştür.

C) Hüküm

4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231.maddesindeki;

  • 5 numaralı fıkranın birinci cümlesinin,
  • 5 numaralı fıkranın ikinci ve üçüncü cümleleri ile 6,7,8,9,10,11,12,13,14 numaralı fıkraların iptaline, kararın Resmî Gazetede yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesine oybirliğiyle 01/06/2023 tarihinde karar verilmiştir.

Söz konusu karara komisyonca karşı oylar sunulmuştur.

İlgili karara buradan ulaşabilirsiniz.