Anayasa Mahkemesi; 15/12/2023 tarih ve 32400 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, 12/10/2023 tarih ve 2020/7518 başvuru numaralı kararı kapsamında; başvurucunun, veri güvenliğini sağlamaya ilişkin gerekli teknik ve idari tedbirleri almamış olması nedeniyle Kişisel Verileri Koruma Kurulu (“Kurul”) tarafından verilen idari para cezasının Anayasa’nın 35. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkını ihlal edip etmediğini değerlendirmiştir. Anayasa Mahkemesi, karara konu olayın değerlendirilmesi çerçevesinde şu hususlara yer vermiştir:

  • Başvurucu, merkezi yurt dışında mukim, çeşitli ülkelerde oteller işleten, otellere franchise hizmeti sunan ve bağlı şirketleri aracılığıyla devre mülklere lisans temin eden bir holding şirketidir.
  • Başvurucu, 2016 yılında bir başka konaklama şirketini devralmıştır.
  • Başvurucu, devralınan şirketin konuk rezervasyon veri tabanına yetkisiz bir üçüncü kişi tarafından erişim sağlandığını tespit etmiş; bu doğrultuda, 03/12/2018 tarihinde Kişisel Verileri Koruma Kurumu’na (“Kurum”) veri ihlal bildirimi yapmıştır.
  • Kurul, yapmış olduğu değerlendirme neticesinde; başvurucunun 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“KVKK”) m.12/1 uyarınca, veri güvenliğini sağlamak adına gerekli teknik ve idari tedbirleri almamış olması nedeniyle 1.100.000 Türk lirası ve KVKK m.12/5 uyarınca, ihlalin en kısa sürede bildirilmesi yükümlülüğüne uymaması nedeniyle 350.000 Türk lirası olmak üzere toplamda 1.450.000 Türk lirası idari para cezası uygulanmasına karar vermiştir.
  • Başvurucu, Kurul’un vermiş olduğu idari para cezasına istinaden itirazda bulunmuştur. Ancak bu itiraz, İstanbul Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 09/01/2020 tarihli kararı ile kesin olarak reddedilmiştir.
  • Nihai karar akabinde başvurucu, 19/02/2020 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştur. Başvurucu, bireysel başvuru kapsamında aşağıdaki itirazlara yer vermiştir:
  1. İhlalin yaşandığı konaklama şirketinin veri sorumlusu olarak kabul edilmesi gerektiği, bu doğrultuda idari para cezalarının muhatabının kendisi olmadığı, bu nedenle idari para cezasının cezaların şahsiliğine aykırı olduğu,
  2. Kabahat olduğu iddia edilen fiile, gerçekleştiği tarihten sonra yürürlüğe giren KVKK’nın uygulanmasının kanunların geriye yürümezliği ilkesine aykırı olduğu,
  3. İdari para cezasına ilişkin Kurul kararının usulüne uygun tebliğ edilmediği, yeterli gerekçe içermediği, derece mahkemesi tarafından yeterli ve gerekli inceleme yapılmaksızın itirazın reddine karar verildiği,
  4. Cevap dilekçesinin tebliğ edilmediği,
  5. Teknik ve idari tüm tedbirlerin alındığı, ihlalin kısa sürede tespit edilerek bildirildiği, KVKK’da bu anlamda kısıtlayıcı bir süre olmadığı, ilk derece mahkemelerinin bu hususu göz önünde bulundurmamasının suçta ve cezada kanunilik ilkelerine aykırı olduğu, en üst hadden idari para cezası uygulanmasının orantılı olmadığı ve mülkiyet hakkını ihlal ettiği.
  • Anayasa Mahkemesi, yapmış olduğu değerlendirme kapsamında; yukarıda yer verilen başvurucu iddialarının karşılanması gereken, yargılama sürecini önemli şekilde etkileyen iddialar olduğunu vurgulamış, bu iddialara ilişkin olarak Sulh Ceza Hakimliğince hiçbir değerlendirme yapılmamış olması nedeniyle Anayasa’nın 35. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkının ihlal edildiğine hükmetmiştir.

İlgili Anayasa Mahkemesi kararına buradan ulaşabilirsiniz